Sony Xperia Z Ultra – Dubai Etkinliği
Son dönemde sosyal medya üzerinden sık sık üzerinde durduğum bir konu; akıllı telefonların geleceği ve son kullanıcının ondan faydalanması. Dikkat ederseniz akıllı telefonlar artık donanım olarak zirve noktalarda. Sony Galaxy S4, HTC One, iPhone 5 ve Xperia Z gibi üst sınıf telefonlarda donanım oldukça üst sınırlarda. 5, 8, 13 MP, hatta 40MP kameralar, 4-8 çekirdekli işlemciler, 2 GB RAM’ler, NFC, BT 4.0, USB 3.0’lar, dokumatiği geçtik “hisseden ekranlar” vs.. vs… Büyük firmalar donanım olarak ne varsa dolduruyorlar.
Peki akıllı telefonlar arasından seçimi hangi kriterler belirleyecek?
Bunun üç basit yanıtı var. Birincisi yazılım, ikincisi tasarım ve üçüncüsü ise pil ömrü…
Yazılım kısmına baktığımızda mobil dünya neredeyse ikiye ayrılmış durumda. Google’ın Android’i ve Apple’ın iOS’u. Biraz detaya inersek aralarına Microsoft’un Win.Phone ve RIM’in Blackbarry işletim sistemleri dahil olabilir. Ama win.phone ve BB işletim sistemleri “bence” diğerleri ile rekabet edecek durumda değiller. Burada Nokia’nın Android kullanmama ısrarını anlayamadığımı vurgulamam gerek.
Yazılım dedik, Android ile iOS’un bazen tatlı, bazen ekşi rekabetleri biz müşterilerin işine geliyor diye düşünüyorum. Müsteriler klasik Android-iPhone çekişmesinden vazgeçip mutlu oldukları ve kolay kullanabildikleri telefonda karar kılsalar oldukça rahat edecekler aslında. Mesele hangisinin daha iyi olduğu değil “hangisini daha iyi kullanabildiğiniz, daha iyi verim alabildiğinizdir”. Android olsun iOS olsun bir cihaza 2000TL seviyelerinde paralar verdikten sonra sadece mesaj çekip, telefon görüşmesi yapıyorlarsa yazık ediyorlar paralarına. He bu arada Whatsapp’ı kurup mesajlaşmak ta değil doğru kullanmaktan kastım. Akıllı telefonların hakkını vererek kullanmak konusunu ayrı bir blog yazısı olarak detaylı anlatacağımı belirtip konuyu burada noktalayayım.
İkinci konumuz tasarıma gelirsek; bu konuda en iyi durumda olan akıllı telefon herhalde şüphesiz iPhone’dur. Son zamanlarda duyurulan telefonlardan tasarım olarak en çok göze çarpanları ise HTC One ve Xperia Z olduğu su götürmez. Galaxy S4 ise bence tasarım olarak sınıfta kaldı. S3 ile neredeyse birebir aynı tasarımı koruması, sadece donanıma ağırlık vermesi işini oldukça zorlaştıracak. Zira ilk ay 10 Milyon olan satış adedi düşüş seyrinde… Tasarım dediğimizde en basit tarifle insanların ilk ellerine aldıklarında memnun olma hislerini tatmin etmek diyebiliriz. HTC One ilk elinize aldığınızda yekpare alüminyum gövdesi ile oldukça ilgi çekiyor ve sağlamlık hissi ile öne çıkıyor. Xperia Z ise alışılmış oval tasarımlardan farklı olarak köşeli tasarımı ile oldukça dikkat çekti. Her iki yüzü de kırılmaz cam ile dizayn edilen Xperia Z’nin öne çıkan diğer bir özelliği de su geçirmeme özelliği oldu. Tasarım konusunu artık insanların “-arkasında elma işareti olsun yeter…” düşüncesini aştığını, farklı tasarımlara şans verdiğini, ilerleyen dönemde daha da önem kazanacağını vurgulayarak kapatmış olayım.
Üçüncü ve son konumuz ise hepimizin ortak derdi “pil süreleri”… “-Şarzzzzzzzım bitti” lafı artık günlük hayatımızın bir vazgeçilmezi. Hemen hemen her yerde bu kelimeleri duyuyoruz. Akıllı telefonların, hatta akıllı mobil cihazların en büyük derdi pil tüketimi. Mobil cihazlardan beklentiler arttıkça, daha büyük ekranlar ellerimize geldikçe pil ömürleri azaldı, azalmaya devam ediyor. Şu sıralar iPhone 5 kullanıyorum ve maalesef şarjım 1 gün yetmediği için yedek kılıf-batarya almak zorunda kaldım. Tabii ki sosyal medyayı ve akıllı telefonlarını yoğun kullananlar için bu geçerli olmayabilir ama dediğim gibi akıllı telefonunuzu akıllıca kullanmamak pek akıllıca değil…
Gelen sızıntılara göre gelecek nesil iPhone’da da pil iyileştirmesi %8 civarında olacak ve yine yetmeyecek. Galaxy S4 ve HTC One’dan da aynı pil yetmeme şikayetlerini duyuyorum.
Pil konusunu da bir öneri ile (okuyan olur inşallah) noktalayalım. Akıllı telefonlarımızın neredeyse hiç kullanmadığımız arka yüzlerini kırılmaz camdan yapıyoruz. Âlâ… pekala o arka yüzleri tamamıyle güneş enerjisi ile şarj olabilen paneller şeklinde yapsak? Kullanmadığımız zaman ters çevirdiğimiz telefonumuz kendi kendine direk şarj olsa güzel olmaz mıydı? Şu an “-afferim bi sen düşündün bunu zaten…!!!” diyenlerinizi duyar gibiyim. Ama mesele şu ki bir iki ufak haber haricinde büyük firmalardan hiç böyle girişimler göremedik. Kesinlikle olmalı diyorum.
Sony, 2001 yılında ortaklığa gittiği popüler cep telefonu üreticisi Ericsson ile ortaklığın başlamasından 10 sene sonra Ekim 2011’de hisselerinin tamamını 1.05 Milyar Dolar’a satın alarak mobil cihazlarında sadece “Sony” markasını kullanmaya başladı.
Sony, Ericsson ile ortaklığı süresince açıkçası benim şahsi fikrim tasarım olarak pek iyi ürünlere imza atamadı. Ama ne zaman Sony olarak yoluna devam etmeye başladı işte o zaman iyi işler çıkarmaya başladı. Özellikle Xperia Z ile büyük çıkış yakaladı ve Google, Apple, Samsung gibi büyük firmalara ben de varım sinyalini verdi. Şimdilerde çıkışını “Xperia Z Tablet” ile devam ettiriyor. Tablet Z’yi tasarım olarak inceledim ve oldukça memnun kaldım. Özellikle oldukça inceltilmiş olması çok iyi.
Sony Xperia Z ve Xperia Tablet Z ile kulvarlarda var olma çabalarına Telefon-tablet karışımı olduğu için “Phablet” diye adlandırılabilen 6 – 7″ lik ekran seviyesine de dahil olmak istiyor. Bu kapsamda yeni telefonu “Xperia Z Ultra”yı 25 Haziran’da resmi olarak duyurdu.
Bu duyurudan sonra 30 Haziran’da Dubai’de yapılacak olan Orta doğu-Afrika lansmanına davet edilenlerden biri olarak “Xperia Z Ultra“yı inceleme fırsatını yakaladım. Benimle beraber TeknoBlog‘tan Sinan Küstür ve Murat Can Demir‘de geldi. Lansman Dubai Atlantis Otel‘de yapıldı ve Sony Mobile Türkiye’den Ayşenur Vardal bizlere eşlik etti.
Sizleri “Xperia Z Ultra“nın detaylı özellikleri ile sıkmak istemiyorum. Eğer illa öğrenmek isterseniz buraya tıklayarak bilgilere ulaşabilirsiniz. Ben ise sizlere Dubai etkinliğinde edindiğim “Xperia Z Ultra” deneyimlerimden bahsetmek istiyorum.
Xperia Z Ultara : İlk dikkatimi çeken özellikleri inanılmaz inceliği ve büyük ekranı oldu. İncelemelerim sonunda ise asıl etkileyici olan kısmın dayanıklılığı olduğunu söylemem gerek.
Sony Mobile’ın Orta doğu-Afrika sorumlusu Rudiger Odanbach ile yan yana oturduğumuz lansman sırasında onun elinden kaptığım “Xperia Z Ultra” ile ilk denediğim husus uygulamalar arasında gördüğüm “Frontline Commando” oyununu oynamak oldu. Şaşırtıcı bir şekilde hiç bir takılma veya zorlanma görmedim. Oldukça parlak görüntüler sunan 6.4” lik TRILUMINOS™ X-Reality Full HD 1920x1080p ekranı muhteşek renk doygunluğu sunuyor. 342 ppi piksel yoğunluğu Xperia Z’ye göre biraz az olsa bile (Xperia Z – 441ppi) hiç bir eksiklik hissettirmiyor. Xperia Z ile Z Ultra’nın özellikleri arasında tam bir karşılaştırma isterseniz buradan buyrunuz… (Burada bir not düşeyim, bu etkinlik dahil gerçekten etkinlenmediğim hiç bir ürün ya da cihaz hakkında bu denli yazı yazmam, bilen bilir, tarafsız olmak konusunda en çok kendimi zorlarım).
Cihazın inceliğinden etkilenmemek elde değil. 7.9 mm’lik Xperia Z’den ve 7.6 mm’lik iPhone 5’ten oldukça ince tasarlanan Xperia Z Ultra 6.5 mm’lik inceliği ile noktayı koymuş görünüyor. Elinize aldığınızda çok büyük gelen 6.4″ lik ekran bu incelikle kendini kabul ettiriyor.
212 gr.lık ağırlığı ile bu konuda da rakipsiz Xperia Z Ultra. Bu ekran, bu donanım ve bu pil seviyesi ile daha ne kadar hafifletilebilir, daha ne kadar inceltilebilir zaman gösterecek.
Lansman başladığında sunumu yapan Ürün Pazarlama Müdürü Mansoor Ahmed‘in telefonu bir anda duvara sert bir şekilde fırlatması güzel bir şov olsa da cihazın dayanıklılığını vurgulama açısından fena hareket değildi. Cihazın dayanıklılığından devam edelim;
Etkinlik sırasında (45 derecelik oldukça sıcak havaya rağmen) otelin çeşitli yerlerinde “Xperia Z Ultra”nın dayanıklılığını ön plana çıkaran küçük oyunlar hazırlanmıştı. Oyunlar sırasında “Xperia Z Ultra”yı kuma gömüyor, tenis toplarına vuruyor, suyun içine sokuyorduk. Açıkçası dayanıklılık konusunda benden tam not aldığını söylemem gerek. Zira her yeri kum olmuş olan “Xperia Z Ultra”yı bizzat suyla yıkayıp temizledim ve en ufak bir hasar bile oluşmadı.
Oyunların birinde 1.5 metre derinlikteki yazıları suyun içinden telefon ile çekmemiz istenmişti. Burada belirtmem gerekir ki Xperia Z Ultra’yı olabildiğince suyun içinde tuttum. Net bir şekilde su geçirmediğini söyeleyebilirim. Özellikle 3.5mm kulaklık girişinin açık olmasına rağmen su geçirmemesi oldukça başarılı olmuş.
Burada “-Yahu akıllı telefonumuzu niye suya sokalım, niye yerlere atalım…” vs… diyenler olabilir. Tabii ki yüksek meblağlar ödediğimiz telefonlarımıza kötü davranmayalım. Ama düşünsenize iPhone’larımıza kahve dökülmesin, Galaxy S4’ümüzü yeni aldık, yağmurda kullanmayalım, aman yere düşmesin ekranları çok pahalı vs. demiyor muyuz? İşte Xperia Z Ultra sizi bunları düşünme dertlerinden kurtarıyor. Bence artık her telefonda olması gereken dayanıklılık özellikleri. Zaten Sony bu yönleri ile ön plana çıkmaya başladı bile…
Xperia Z Ultra’da test ettiğim diğer bir konu ise sadece parmakla değil metal cisimlerle (örneğin tükenmez kalem ile) ekrana kumanda edebilmeniz. Bu çapta büyük ekranlar için oldukça işe yarayan bir geliştirme olmuş. Bu konuda bizzat denediğim husus ise metal yada parmak ile olsun farketmez, ekranda hızlıca çizim ya da karalama yaptığınızda ekranın tepkime hızının ne olduğu idi… Genelde akıllı telefonlarda parmağınız ile ya da smart pen ile çizim yaparsınız ama siz hızlı çizim yaptığınızda çizim arkadan gelir. Xperia Z Ultra’da böyle olmadığını vurgulamam gerek. İnanılmaz hızlı tepki veriyor. Büyük ekranda çizim yapmak ve not almak oldukça keyifli.
Yine deneme fırsatı bulduğum bir husus ise hoparlörü oldu. Malesef ses çıkışından pek memnun kalmadım. Tek hoparlör konuşlandırılmış ve maalesef mono çıkış veriyor. Ses çıkış seviyesini ise yetersiz buldum.
Tabi buraya deneyemediğim bir kaç husus hakkında da not düşmek isterim;
- 3000 mAh’lik bataryası ne kadar dayanır?
- Multitasking özelliği ile uygulama geçişleri ne kadar hızlı olur?
- 4G’li telefon ile hız testleri ne seviyelerde?
- 8MP’lik kamerası ile düşük ışıklı ortamlardaki performansı?
- Yine inceleme fırsatını bulamadığım ama bu büyük ekranı kullanırken yanında büyük yardımcı olacak olan Stereo Bluetooth® Handset SBH52’nin performansı nasıl olacak?
- Sony’nin bence oldukça iyi yolda olduğu bir diğer ürün de su geçirmez akıllı saati “SmartWatch 2 SW2” ile telefona nasıl kumanda edeceğimiz konusu?
- Ve manyetik şarj doku “Magnetic Charging Dock DK30” ne sürede şarj ediyor? Hoparlör de olsa iyi olmaz mıydı?
gibi bir çok soru telefon elime ulaştığında yanıt bulacak. İşte o zaman detaylı incelemelerimle sizlerle olacağım.
Etkinlik yarışamalar ve oyunlarla başladı devamında harika akşam yemeği ve yarışmalar sonunda Xperia Z Tablet kazananlara hediyelerinini verilmesi ile sona erdi. Etkinliğin yapıldığı yer Dubai Atlantis Otel için yorumlarımı bir sonraki Dubai yazımda anlatacağım. Etkinlik süresince bizlere eşlik eden ve bizleri hiç yalnız bırakmayan Sony Mobile ekibinden Ayşenur Vardal‘a ve Excel ekibinden Özge Akyel‘e teşekkür etmemek olmaz. Bu güzel etkinlik için ikisine de çok teşekkür ediyoruz.
Neticeye gelirsek; Xperia Z Ultra’nın inceliğinden, ekranından ve dayanıklılığından oldukça etkilendiğimi belirtmem gerek. Detaylı inceleme öncesi Android cihaz tercihim olacak diyebilirim. (Tabi bu arada Xperia Z’nin abisi de yolda, o da fena bir alet olacaktır sanıyorum)
Uzun zamandır yoğunluk bahanesi ile ihmal ettiğim blog sayfama bu yazıyı yazarken farkettim ki yazı yazmayı özlemişim. Bu yazının devamında “İlk Kez Dubai Gören Masum Köylü” yazım ile Dubai’ye gitmeden önce yaptığım hazırlıkları, gezdiğim yerleri ve gözlemlerimi sizlerle paylaşacağım.
Görüşmek üzere…
–
—
Güzel